13 Haziran 2013 Perşembe

ALMANYA GEZİLMESİ GEREKEN YERLER


 1-HEİDELBERGER SCHLOSS
Heidelberg Sarayı,şehrin en önemli tarihi yapısı Saray'dır.Saray günümüzde çoğu bölümü yıkılmış olarak bulunmaktadır.Sarayın içinde Alman Eczane Müzesi (Deutsches Apothekes Museum) ve eski,büyük bir de fıçı (Grosses Fass) bulunmaktadır.Neckar üzerinde bulunan ve 1248'de inşa edilmiş olan,halk arasında eski köprü (Alte Brücke) diye anılan köprünün asıl adı Carl-Theodor Brücke'dir.Eski şehrin tam ortasında yer alan Heiligegeistkirche,şehrin en ünlü kilisesidir.


2-SCHLOSS NEUSCHWANSTEİN İN BAYERN
Neuschwanstein Şatosu veya Neuschwanstein Kalesi (Almanca: Schloss Neuschwanstein), Almanya'nın Bavyera eyaletine bağlı Füssen yakınlarındaki Hohenschwangau kasabası yakınında bulunan sarp bir tepeye kurulmuş olan, 6 katlı, 19. yüzyıl Neo-romantisizm mimari stiliyle yapılan kaledir. Günümüzde Würzburg ile Füssen'i birbirlerine bağlayan Romantische Straße'nin duraklarından biri olarak turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Bavyera Kralı II. Ludwig'in isteğiyle saray ressamı Christian Jank tarafından Neue Burg Hohenschwangau olarak tasarlanarak 5 Eylül 1869 tarihinde inşaata başlandı ve 1886 yılında oturabilecek hale geldi.


II. Lutwig Neuschwanstein dışında Linderhof Kalesi ve Herrenchiemsee Kalesi'nin inşaatlarını başlatıp Falkenstein Kalesi'ni de planladı. Böyle gereksiz harcama yapan II. Lutwig, Starnberg Gölü'nün kenarında bulunan Berg Kalesi'nde hapsedildi ve göl kenarında öldü.







3-KÖLNER DOM
Köln Katedrali, (Almanca: Kölner Dom), Almanya'nın Köln kentinde bulunan tarihi katedral. Hristiyanlığın Katolik mezhebi için açılmış bir ibadethanedir. 1248 yılında yapımına başlanan katedralin yapımı 632 yıl sürmüş ve 1880 yılında hizmete açılmıştır.






 

4-BERLİN BRANDENBURGER TOR
Brandenburg Kapısı (Almanca: Brandenburger Tor) Almanya'nın Berlin şehrinin ana sembollerinden biridir. Hemen kuzeyinde Reichstag bulunur. Soğuk savaş boyunca, Reichstag Batı Berlin'de, Brandenburger Kapısı Doğu Berlin'de bulunmuştur. Kapı 1788-1791 yılları arasında yapılmıştır.




5-DRESDEN FRAUENKİRCHE
Dresden Kadın Kilisesi. Elbe Nehrinin kenarında kurulan Dresden'e "Elbe'nin Floransa'sı" da denir. Dresden çok sayıda sanat eseri koleksiyonları barındırır. Bugüne dek ayakta kalmış olan sayısız muhteşem barok yapı, Güçlü August döneminin şanını ve ihtişamını taşımaktadır. Dresdner Frauenkirche wurde 1726 ile 1743 yılları arasında George Bähr tarafından inşa edilmiştir.



6-POTSDAM PARK SANSSOUCİ
Potsdam Sanssouci Sarayı.
Potsdam Almanya'nın kuzeydoğusunda bir şehir. Brandenburg eyâletin başkentidir. Potsdam, 1918 yılına kadar Prusya krallarının eski residansı olarak bilinir. Şehir, birbirleriyle birleşen gölleri ve biricik kültürel manzaralarıyla özellik kazanır. Özellikle parkları ve Sanssouci sarayı, Almanya'daki en geniş Dünya Miras Listesi'nde.




7-BERLİN MUSEUMSİNSEL
Berlin Müzeler Adası (Almanca: Museumsinsel), Almanya'in başkenti Berlin'in Mitte ilçesinden geçen Spree Nehri'nin üzerinde bulunan küçük bir adanın kuzey kısmında bulunan tamı tamına 1 kilometrekarelik alana sahip müzeler kompleksi. 1990'da iki Almanya'nın da birleşmesiyle 1945'ten bu yana doğu ve batıya bölünmüş olan koleksiyonun yeniden bir araya getirilme imkânı belirdi. Müzeler Adası, 1999'dan beri UNESCO'nun Dünya Mirasları Listesi'nde bulunmaktadır.

Adını kuzeyinde bulunan uluslararası çapta tanınan 5 müzeden alan kompleksin müzeleri:

Altes Museum: (Eski Müze) Karl Friedrich Schinkel'in siparişi üzerine 1830'da tamamlandı.
Neues Museum: (Yeni Müze) Friedrich August Stüler'in planlarına göre 1859'da tamamlandı. Destroyed in II. Dünya Savaşı'nda yıkılan müze, David Chipperfield tarafından yeniden inşa edildi ve 2009 yılında yeniden açıldı.
Alte Nationalgalerie: (Eski Ulusal Galeri) 1876'da tamamlanan müze, aynı zamanda Friedrich August Stüler tarafından tasarlandı, banker Joachim H. W. Wagener tarafından bağışlanan 19. yüzyıl sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Bode Müzesi: Adanın kuzey ucunda bulunan müze, 1904'te açılmıştır ve sonrasında Kaiser-Friedrich-Museum olarak adlandırılmıştır. Heykel koleksiyonlarını, geç dönem antik ve Bizans sanat eserlerini sergilemektedir.
Pergamonmuseum: kompleksin son müzesi 1930'da inşa edilmiştir. Büyük bir şekilde yeniden kurulmuş çoklu ve tarihsel olarak önem teşkil eden eserleri bulundurmaktadır.

Yılda yaklaşık 3 milyon ziyaretçiyi ağırlayan müzeler kompleksi, 1999'da UNESCO'nun Dünya Mirasları Listesi'ne eklenmiştir.




8-BERLİNER MAUER
Berlin Duvarı, (Almanca: Berliner Mauer) Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında Berlin'de yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar.



















9-FRANKFURT MAİNUFER
Frankfurt Main Nehri Kenarı, Şehir aşağı Main nehrininin her iki yakası ile Taunus'un güneyinde, orta Almanya'nın güney batısında en önemli ekonomi merkezidir. Şehrin güneyinde şehir ormanları vardır. Ayrıca finans şehri olmasından ötürü Frankfurt 'ta birçok gökdelen bulunmaktadır.












10-RESİDENZ WÜRZBURG
Rezidans Würzburg, Almanya'nın Würzburg şehrinde bulunmaktadır. 1719 yılında inşasına başlanan Rezidans Würzburg 1780'e doğru bitirilmiştir. Barok tarzında Balthasar Neumann tarafından inşa edilmiştir. Residans Würzburg 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Dünyada tavana çizilmiş en büyük fresk bu yapının içindedir. Bu fresk dünyaca ünlü fresk danatçısı Giovanni Battista Tiepolo tarafından çizilmiştir. Yapı, II. Dünya Savaşı'nda %98 zarar görmüştür.






11-BERLİN REİCHSTAG
Reichstag (Türkçe okunuşu: Rayhştag), Adolf Hitler'in Almanya'nın başına geçişine kadar Almanya Parlamentosu'nun toplandığı yerin ismidir. Bugün Almanya Parlamentosu yine aynı isimli binada, Berlin'de bulunmaktadır.



12-SPEYERER DOM
Speyer Dom Kilisesi. Almanyanın Rheinland-Pflaz eyaletinin Speyer şehrinde bulunan bu kilise 1981 yılında UNESCO 'nun dünya kültür mirası listesine girmiştir.




















13-BREMER RATHAUS
Bremen Belediye Binası.Gotik döneme ait bu önemli eser aynı zamanda UNESCO'nun kültür mirası listesindedir.






 




14-BERLİN ALEXANDERPLATZ MİT FERNSEHTURM
Televizyon kulesi, Berlin'in şehir merkezinde bir televizyon kulesidir. Alexanderplatz meydanına çok yakındır. Demokratik Almanya Cumhuriyeti yönetimi, 1965-1969 yılları arasında inşaa edilen kulenin Berlin'in sembolü haline gelmesini amaçlamıştır.[1] Günümüzde de şehrin sembolü olarak görülen kule, şehir merkezi ve bazı banliyölerden görülebilmektedir. Kule, 368 metrelik uzunluğuyla, Almanya'daki en uzun yapıdır.






15-SEMPEROPER
Semperoper Saksonya Dresden Devlet Operası'nın opera binası, Saksonya Devlet Orkestrası Dresden'in (Sächsische Staatskapelle Dresden) konser salonu. 1841 yılında mimar Gottfried Semper tarafından inşa edilen Semperoper mimarisinde Erken Rönesans, Barok ve Klasik Yunan Stili'nin izlerini taşımaktadır.

Opera binası Elbe Nehri'nin kıyısında, Tiyatro Meydanı'nda (Theatherplatz) bulunmaktadır.

Bir yangın sonucu yıkılan ve 1869 yılında tekrar inşa edilen Semperoper, II. Dünya Savaşı öncesindeki yıllarda Richard Strauss'un pekcok eserinin prömiyerlerine ev sahipliği yapmıştır. Savaşın son haftalarındaki bombardıman esnasında bina tekrar yıkılmıştır. Yeniden inşası ise tam kırk yıl sonra 13 Şubat 1989 tarihinde gerçekleşmiştir.

Demokratik Alman Cumhuriyeti döneminde Doğu Almanya'nın sanata olan düşkünlüğünü göstermek için restorasyonda büyük çaba harcamış ve dünyanın en güzel opera binalarından birini yaratmişlardı. Restorasyondan kısa bir süre sonra duvar yıkılmış, Doğu ile Batı Almanya birleşmişti.





16-MÜNİH ALLİANZ ARENA
Allianz Arena, 30 Mayıs 2005 tarihinde Münih, Almanya'da açılmıştır.UEFA'nın 5 yıldızlı stadyumlarından biridir.

Stadın dış tarafı akşam veya maç olduğu günler ışıklandırılıyor. Maç günlerinde ev sahibi takımın renklerini alır. Stadyum 340 milyon Euro'ya mal olmuştur.

Stadın kapasitesi 66.000 kişiliktir. Stad, 1860 München ve Bayern München futbol takımları tarafından ortak olarak kullanılmaktadır. Fakat stadın 2006-2007 sezonunda sadece Bayern München tarafından kullanılacağı açıklamıştır. Stadın çatısındaki şeffaf bölümler teker teker açılıp kapanabilmektedir. Böylece çimlerin güneş ışığı görmesi sağlanmaktadır.








17-STUTTGART MERCEDES-BENZ WELT
Mercedes-Benz Müzesi, Almanya'nın Stuttgart şehrinde bulunan otomobil müzesi. 19 Mayıs 2006 tarihinde Mercedes-Benz tarafından açılmıştır. Müzede Mercedes-Benz'in eski otomobilleri yer almaktadır. 2007 yılında müzeyi 860.000 kişi ziyaret etmiştir.
Müze, Mercedes-Benz-Center ile yanyana bulunmaktadır.













18-MÜNİH ENGLİSCHER LANDSCHAFTSGARTEN
Münih İngiliz bahçesi, 18. yüzyıl İngiliz bahçecilik tasarım tarz karakteristiğini, özellikle de Lancelot Brown'un peyzaj mimarlığı çalışmalarını tanımlamak için kullanılır. Ancak bu kelime 18. yüzyıl boyunca büyük çapta kulllanılmamıştır. Klasik tarzdaki yılankavi kıvrımların ve çalılıkların moda olmaktan çıktığı 19. yüzyılda popüler olmuştur. 20. yüzyılda, 'İngiliz bahçesi' terimi peyzaj mimarları tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

İngiliz bahçesi veya İngiliz parkı terimleri Birleşik Krallık dışında kullanılır, Birleşik Krallık'da ise manzara bahçesi terimi kullanılmaktadır. Bu tarzın bir örneği Almanya Münih'te yer alan Englischer Garten'dir.







19-RESİDENZSCHLOSS LUDWİGSBURG
Residenzschloss Sarayı.
Ludwigsburg, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinde bir kenttir. Stuttgart'ın 25 km kadar kuzeyinde yer alır. Barok stilinde inşa edilmiş pek çok saray bu kentte bulunmaktadır. Bu nedenle Saraylar Kenti (Stadt der Schlösser) olarak da anılır.







20-KASSEL WİLHELMSHÖHE
Kassel Wilhelmshöhe
Kassel Almanya'nın Hessen eyâletine bağlı bir şehirdir.Barok döneme ait bu eser 1696 Landgraf Karl tarafından inşa edilmeye başlanmıştır.













 21-SCHLOSS CHARLOTTENBURG BERLİN
Charlottenburg Sarayı (Almanca: Schloss Charlottenburg) Berlin'in en büyük sarayı ve Hohenzollern Hanedanı'nın Berlin'deki tek mirası. Saray Charlottenburg-Wilmersdorf'un Charlottenburg semtinde bulunuyor.

Saray 17. yüzyıllın sonlarına doğru inşaa edildi ve 18. yüzyıl sırasında genişletildi. Saray inşaa edildiğinde özellikle barok tarzında ve rokoko tarzında elementler kullanıldı. Charlottenburg Sarayının çevresinede önem verildi, özellikle park alanarı kuruldu ve ağaçlar sarayın arka tarafına dikildi. Saray'ın yer aldığı topraklar içinde bir belvedere, mozole, tiyatro ve bir köşk bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında saray ağır darbeler alıp harabeye döndü ama yine restore edildi. Saray ve baçesi Berlin'in en çok turist çeken konumlarından biri.













22-HAMBURG MİNİATUR WUNDERLAND
Dünya Harikaları Maketleri
Dünyanın en büyük model şehridir.2000 yılında Hamburg'ta hizmete açılmıştır.













23-MANNEHİM WASSERTURM
Mannheim’in simgesi konumunda olan Mannheim Sukulesi 1889’de Gustav Halmhuber tarafından yapılmıştır (inşaat başlangıcı 08.04.1886). Bu kule 60m yükseklikte ve 19m genişliktedir. 2000 senesine kadar bu kule su rezerve istasyonu olarak kullanılıyordu. İnşaa edilirken güdülen amaç teknik ve şehir planlaması acısından bu su kulesi ile Almanya’nın gündemine girmekdi. Ana stil olarak Romalı ve Barock stilin üzerine Alman Jugendstil kullanıldı.

Üzerindeki suret ve heykeller heykel tıraş ustası Ernst Westphal tarafından yapılmıştır. Kulenin hemen yanında büyük bir havuz vardır ve bütün alan çeşitli çiçekler ve ağaçlar ile park şeklinde inşa edilmiştir. Akşamları kule ve havuz renkli ışıklar ile Mannheim’e çok özel bir atmosfer sağlamaktadır. Su kulenin bulunduğu yer Friedrichplatz’dır. Bunun hemen yanında Rosengarten salonu ve Kunsthalle (resim ve sanat eserlerin sergilendiği yer) bulunmaktadır.











24-MÜNİH BMW MUSEUM
Münih BMW Müzesi, Almanya'nın Münih şehrinde bulunan otomobil müzesi. 1972 yılında, 1972 Yaz Olimpiyatları'ndan hemen önce açılmıştır. Müze, BMW'nin tarihi hakkındadır ve BMW'nin eski otomobilleri müzede yer almaktadır.
Müze, Olympiapark'ın yakınında yer almaktadır.











25-FRANKFURT RÖMER
Frankfurt Römer Meydanı
Ortaçağ'dan beri Frankfurt, Almanya'nın en önemli kent merkezlerinden biridir. 794 yılında ilk kez belgelerde değinilen Yüksek Ortaçağ'dan itibaren bağımsız bir imparator şehridir ve 1806'a kadar seçim ve 1562'den beri Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğunun taçlandırma şehridir.Frankfurt Römer Meydanı 15yy inşa edilmiştir.




26-MÜNİH MARİENPLATZ UND RATHAUS
Münih Marienplatz ve Belediye binası, 1867 ile 1909 yılları arasında üç bölümden oluşarak Georg von Hauberrisser tarafından yeni gotik stil tarzıyla inşa edilmiştir aynı zamanda şu an şehrin belediye binası olarak ta kullanılmaktadır.








27-BERLİN CHECKPOİNT CHARLİE MUSEUM
Checkpoint Charlie (Çarli Kontrol Noktası), bölünmüş Berlin'de Doğu-Batı geçiş noktası Helmstedt ("Alpha") ve Dreilinden'den ("Bravo") sonra 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısıdır. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya'nın Demokratik Almanya'daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyordu.









28-WEMİAHARHAUS
Weimar yaklaşık 65.000 nüfuslu Thüringen eyâletinin kültürel miraslarıyla ünlü şehridir. Weimar, Ilm Nehri yayında, 478 m yüksekliğiyle Thüringen havzasının en yüksek tepesi olan Ettersberges'in güneydoğusunda bulunur. Erfurt, Jena ve Gera'dan sonra Thüringen Eyâletinin 4. büyük şehri olan Weimar, bu eyâletin başkenti olan Erfurt'un doğusunda, Jena'nın ise batısında yer alır. Weimar'dan her iki şehre de; trenle ulaşım yaklaşık 15 dakika sürmektedir. 1999 yılında Avrupa'nın Kültür Şehri ünvanına layık görülmüştür.

2004 yılından beri Üniversite Şehri olarak anılır. Bauhaus Üniversitesi'nin yanı sıra, Franz Liszt Müzik Yüksekokulu'na ev sahipliği yapmaktadır. Weimar Klasisizminin 4 beyni Wieland, Herder, Goethe ve Schiller; Bauhaus Akımı, Düşes Anna Amelia Kütüphanesi ile Almanya topraklarında kurulmuş olan Weimar Cumhuriyeti döneminden kalanlar (1919-1933) şehrin kültür mirasları arasında en başta gelenlerdir.



29-KOBLENZ DEUTSCHES ECK
Deutsches Eck ("Alman Köşesi"), Koblenz'de Moselle ile Ren nehirlerinin birleştiği yer. 1897'de, Alman İmparatoru I. Wilhelm, ölümünden dokuz yıl sonra, burada dev bir atlı heykel ile onurlandırılmıştır. Heykelde bir Alman şiirinden alıntı yapan bir yazı da vardır: "Nimmer wird das Reich zerstöret, wenn ihr einig seid und treu" (İmparatorluk hiç bir zaman yıkılmayacaktır, siz birlikte ve sadık kaldığınız sürece).

1945'te heykel bir Amerikan topçu mermisi tarafından ağır hasara uğratılmıştı. Kısa süre sonra ise tamamen yıkıldı. 1949'da Federal Almanya Cumhuriyeti ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla, ülke kapitalist batı ve komünist doğu olarak ikiye bölündü. Birleşik bir Almanya dileğini ifade etmek isteyen cumhurbaşkanı Theodor Heuss Alman Köşesi'ni bir Alman birleşme anıtına dönüştürdü. Tüm eski Alman Länder (devlet) bayrakları, Silezya, Doğu Prusya ve Pomeranya da dahil, buraya yerleştirildi. Eski atlı heykelin yerine de bir Almanya bayrağı konuldu.

Berlin Duvarı'nın Kasım 1989'da yıkılmasından sonra, duvarın üç parçası anıtın yanına konuldu. 3 Ekim 1990'da yeni federal eyaletlerin amblemleri de buraya eklendi.







30-BERLİNER PHİLLHARMONİE
Berlin Filarmoni, Almanya'nın Berlin şehrinde bulunan bir orkestradır.

Orkestranın asıl konser salonu Kulturforum'dur. 2002 yılından beri orkestranın şefliğini Sir Simon Rattle yapmaktadır. Orkestranın finansmanını Berlin şehri ve sponsoru Deutsche Bank sağlamaktadır.

2006 yılında Berlin Filarmoni, "En iyi On Avrupa Orkestrası" listesinde Viyana Filarmoni ve Hollanda Kraliyet Orkestrası'ndan (Concertgebouw Orkest) sonra 3. sırada gösterilmiştir.






31-JÜDİSCHES MUSEUM BERLİN
Berlin Yahudi Müzesi (Almanca: Jüdisches Museum Berlin) Almanya’nın Berlin şehrinde yer alan ve ikibinyıllık Alman Yahudileri anısına adanmış bir müzedir.

Müze iki yapıdan oluşmaktadır. İlki Almanca Kollegienhaus denilen ve 18. yüzyılda inşa edilmiş eski bir mahkeme binasıdır. Diğer yapı ise müze için özellikle inşa edilmiş ve Daniel Libeskind tarafından dekonstrüktivizm stilinde tasarlanmış yeni bir binadır. Berlin Yahudi Müzesi Alman Yeniden Birleşmesi’nden sonra Berlin’in yeniden inşaası aşamasında tamamlanmış ilk binalardan birisidir. Müze kapılarını ziyaretçilere resmen 2001 yılında açmıştır.





32-HAMBURGER RATHAUS
Hamburg Almanya'nın ikinci büyük şehri olup kendi başına ayrı bir eyâleti oluşturur. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ndeki en büyük 6. metropoldür. Almanya'nın dünyaya açılan kapısı da denilen kent, Almanya'nın en büyük limanına da sahiptir. Rotterdam'dan sonra Avrupa'nın en büyük ikinci limanı olup, dünyada da 9. sıradadır.

Hamburg Belediye Binasi, 1897’de neo-rönesans tarzı inşa edilen bina bugün hala belediye binası olarak kullanılmaktadır. Görkemli yapı 111 m genişliğindeki ön cephesi, 112 m yüksekliğinde ortada yer alan kulesi ve avlusuyla görülmeye değer.











33- PALMENGARTEN FRANKFURT
1871'de özel finanse edilerek görmeye değer yerlerden biri olması amacıyla inşa edildi. İçinde dünyanın her yerinden getirilmiş özel ağaçlar ve bitkiler bulunur. Ayrıca dev bir suni göl inşa edilmiştir. Bitkiler ısılarına göre farklılıklar arz ettiğinden, yaşamaları için farklı ısılarda binalar inşa edilmiştir. 1868 yılında dernek kurarak buranın finansmanını sağlayan eski Almanya Cumhurbaşkanı Adolf von Nassau buranın geliştirilmesi için mühim miktarda yatırımlar yapmıştır.
İkinci dünya savaşından sonra 1945 yılından 1948 yılına kadar bu bölge amerikalı askerlerin kontrolünde kaldı. 14 Haziran 1953'te tekrar bölge boşaltılarak sivil belediyeye devredildi. 1954 yılında savaştan kalan izler yine yeni bir restorasyon ile silindi.


















34-DEUTSCHES MUSEUM

 Almanya’nın Münih kentinde yer alan dünyanın en büyük teknoloji ve bilim müzesidir. Aynı zamanda Münih şehrindeki en büyük müzedir. Yılda yaklaşık 1.5 milyon ziyaretçinin geldiği bu müzede 50 farklı bilim ve teknoloji dalına ait 28,000 farklı obje sergilenmektedir. Müze Oskar von

Miller ’in öncülüğünde Alman Mühendisler Odası (VDI) tarafından 28 Haziran 1903 tarihinde kuruldu.




















35-OKTOBERFEST
Oktoberfest ya da Türkçe çevirisi ile Ekim festivali, Almanya'nın Bavyera eyaletinin Münih kentinde her yıl Eylül ayının son günleri ve Ekim ayının ilk günlerinde düzenlenegelen 2 hafta süren bir festivaldir. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin katıldığı bu festival Münih şehrindeki en ünlü olaydır.
Festival, geleneksel olarak, Ekim ayının ilk Pazar gününü de içine alacak şekilde 16 gün sürer. Almanyaların birleşmesinden sonra festivalin programı değiştirilmiş ve eğer Ekim ayının ilk Pazarı ayın 1'ine ya da 2'sine denk geliyorsa festivalin süresi ayın 3'üne yani Almanya Birleşme Günü kutlamalarına uzatılmaktadır. Festival, genellikle Almanlarca kısaca “d’ Wiesn” ya da “d'Waasn” olarak söylenen Theresienwiese (Therese Alanı) isimli yerde yapılmaktadır. Festivalin en önemli özelliği biradır ve her sene festival kutlaması, Münih Belediye Başkanının büyük bir ahşap bira fıçısına çeşme çakması töreni ile başlar, Almanlar bu eylemi “O'zapft is!” (Bavyeraca: “Çeşmelendi!”) biçiminde seslendirirler. Bu kutlamalar için özel olarak bir Oktoberfest birası mayalanır ki bu bira hem tat hem de alkol bakımından biraz koyu renkli ve serttir. Bu bira Maß denen bir litrelik özel bardaklarda sunulur ve ilk mass Bavyera Başkanına ikram edilir. Sadece Münihli bira üreticilerinin bu özel birayı sunmalarına izin verilir ve bu sunum adı Bierzelt olan binlerce kişinin sığabileceği devasa çadırlarda yapılır.
Ayrıca dünyanın diğer ülkelerinde de Oktoberfest kutlamaları adı altında çeşitli kutlamalar da yapılmaktadır.
















Not:eğer Almanya'ya ekim ayında giderseniz bunun gibi iğrenç festivallerle karşılaşabilirsiniz eğer karşılaşırsanız da sakın ha içine dahil olmayın zaten içinde de görmeye değer bir şey yok.



36-PORSCHE MÜZESİ

Porsche Müzesi Stuttgart'ta bulunan bir otomobil müzesidir. 2009 yılında açılmıştır.













37-BERLİN ZAFER SÜTUNU
Zafer Sütunu (Almanca: Siegessäule), Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan bir anıt. 1864 yılında Heinrich Strack tarafından İkinci Schleswig Savaşındaki Prusya zaferinin anısına tasarlanmıştır. 2 Eylül 1873'teki açılışına kadar Prusya 1866 Prusya-Avusturya Savaşı ve 1870-1871 Fransa-Prusya Savaşı'nda da zaferler kazandığı için anıt bu savaşlara da atfedilmiştir. Orijinal plandan farklı olarak, birleşme savaşları olarak anılan bu zaferler, Friedrich Drake tarafından tasarlanan 8.3 metre boyunda ve 35 ton ağırlığındaki Victoria heykelinin eklenmesi için de ilham kaynağı olmuştur. Yapılara isim takmayı seven Berlinliler anıta "Altın Else" anlamına gelen Goldelse adını vermiştir.








38- SİNAGOG ANITI (GÖTTİNGEN)
Sinagog Anıtı (Almanca: Mahnmal Synagoge), Göttingen şehrinde Obere Mansh Straße, Untere Masch Straße ve Waangeplatz'ın birleştiği kavuşakta yer alan Eski Sinagog Meydanı'nda (Alm. Platz der ehemaligen Synagoge) bulunan anıt.
Göttingen Sinagogu 1869 - 1870 yılları arasında Neo-romantizm mimari stiliyle inşa edildi. 9 Kasım 1938 tarihli Kristal Gece'de imha edildi. Yerine Alman Ticaret Birliği'nin binası yapıldı ve sadece tunç yapımı plaketi sinagogu hatırlatıyordu. Eski sinagogu'nun açılışının 100. yıldönümüne denk gelen Mart 1970'de bir anıtın yapılması talep edildi.
İtalyan sanatçı Corrado Cagli tarafından tasarlanıp beton ve çelik temeli üzerine plastik ile yapılan sinagog anıtı, 1973 yılında tamamlandı. 36 tabakalı üçgen parçasından oluşan anıtın boyu 5,60 metre olup bir açıdan bakıldığında Davud'un Yıldızı'nı ve diğer açıdan bakıldığında alevi andırmaktadır.
Göttingende 282 Yahudi Nazi rejiminin kurbanı oldu. Anıt, her yıl düzenlenen sinagog ve kurbanların yıllık anma töreninde de kullanılmaktadır.



























39-ULUSLAR MUHAREBESİ ANITI
Uluslar Muharebesi Anıtı (Almanca: Völkerschlachtdenkmal), Almanya'nın Leipzig kentinde bulunan ve aynı zamanda Uluslar Muharebesi olarak da bilinen 1813 Leipzig Muharebesi anısına yapılan anıt. Bağışlar ve Leipzig şehrinin yardımlarıyla tamamlanan yapı muharebenin 100. yıldönümü olan 1913 yılında tamamlandı. Anıt 6.000.000 Goldmark'a mal oldu.
Anıt, Napolyon'un Leipzig'de aldığı yenilgiyi anmaktadır. Bu yenilgi Altıncı Koalisyon Savaşı'ndaki düşmanlıkların sonlandırılmasında önemli bir adım ve Alman halkı için önemli bir zafer olarak görülmektedir. Aslında o dönemde bilinen anlamda bir Alman devleti henüz kurulmamıştı muharebenin iki tarafından da Almanca konuşan insanlar savaşıyordu. Napolyon'un tarafında da Ren nehrinin batı yakasındaki Fransız işgali altındaki topraklardan askere alınmış kişiler Ren Konfederasyonu'na bağlı bölgelerde yaşayanlar vardı.
Anıt 91 metre uzunluğundadır. Tepedeki seyir platformuna çıkan merdivende 500 basamak bulunur. Yapının dış yüzeyi granit olmasına rağmen çoğunluğunda beton kullanılmıştır. Anıt, Wilhelm dönemi mimarisinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir.
































40-ALTES MUSEUM
Mimar Karl Friedrich Schinkel tarafından neo klasik mimari tarz ile tasarlanan bina 1823 ile 1830 yılları arasında, Prusya Kraliyet Ailesi sanat koleksiyonunu sergilemek amaçlı, inşa edilmiştir ve de 1845 yılına kadar Kraliyet Müzesi olarak adlandırılmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda oldukça hasar gören bina, savaştan sonra bir süre kullanılmamıştır. 1966 yılında geçirdiği restorasyon çalışmasından beri antik eserler bu müzede sergilenmektedir.
Altes Museum Berlin şehrinin Lustgarten denen bölgesinde yer alıp Berlin Şehir Sarayı’na (Almanca: Berliner Stadtschloss) ve Berlin Katedrali’ne (Almanca: Berliner Dom) oldukça yakındır.















41- BERGAMA MÜZESİ
Bergama Müzesi (Almanca: Pergamonmuseum) Berlin'deki Müzeler Adası'nda bulunan beş müzeden biri. Müze, Alfred Messel tarafından tasarlandı ve Ludwig Hoffmann denetimindeki inşaat 1910'da başladı. 20 yıl sonra, yani 1930'da tamamlandı.
Bergama Zeus Sunağı, Milet'in Market Kapısı, İştar Kapısı ve Mshatta Alınlığı gibi yapılar ve bu yapılara ait eserler, gerçek yerlerinden ayrıntılı bir şekilde toplanarak bu müzede yeniden birleştirilmiş, Bergama Müzesi'nin adını dünya genelinde meşhur etmiştir. Sergilenen diğer eserlerin başlıcaları; Bergama Athena Tapınağının Girişi, Bergama'dan Athena Heykeli, Halep Odası'dır. Bunun yanı sıra, Türk çini (bkz.İznik Çinisi ve halılarından da örnekler görülür.
Özellikle Bergama ve Milet'ten alınan eserlerle oluşturulan koleksiyonun Almanya'ya yasal olarak getilip getirilmediği konusunda tartışmalar vardır.Türkiye Hükümeti, bu eserlerin çoğunun gün ışığına çıktığı yer Türkiye topraklarında olduğu için, koleksiyonun geri iade edilmesi konusunda Almanya Hükümeti'ne başvurmuştur.
Müze yılda yaklaşık 850,000 insan tarafından ziyaret edilmektedir. 2007 yılında 1.135.000 kişi tarafından ziyaret edilmiş ve Almanya'nın en çok ziyaret edilen sanat müzesi olmuştur.

Müzenin Bölümleri
Bugün, Bergama Müzesi üç ayrı bölümden oluşur:
  • Antikensammlung (Klasik Antik Çağ Koleksiyonu)
  • Vorderasiatisches Museum (Antik Yakın Doğu Müzesi)
  • Museum für Islamische Kunst (İslam Sanatı Müzesi)
Klasik Antik Çağı Koleksiyonu içerisinde; Yunanistan'dan Olympia, Sisam Adası; Türkiye'den Bergama, Milet, Didim, Priene ve Kıbrıs'ta kazılardan çıkarılmış eserler bulunur.
Geçmiş
Müzeler Adası'ndaki Kaiser-Friedrich-Museum (bugünkü adıyla Bode Müzesi) açıldığı zaman, müzenin Alman denetiminde yapılmış kazılarda çıkan tüm sanatsal ve arkeolojik eserlerin tamamını alabilecek kadar büyük olmadığı belliydi. Babil, Uruk, Asur, Milet, Priene ve Mısır'daki devam eden kazılardan çıkan eserler var olan Alman müze sisteminde tamamıyla sergilenemiyordu. 1907'lerin başında Kaiser-Friedrich-Museum müdürü Wilhelm von Bode'nin, mevcut müzenin yanına antik mimariyi, ilkçağ sonrası Alman sanatını, Orta Doğu ve İslam sanatını kapsayacak yeni bir müze inşa etme planı vardı.
Bu büyük üç kanatlı müze 1907'den beri planlanmaktaydı. Alfred Messel 1909'da öldüğünde, onun yakın arkadaşı Ludwig Hoffmann 1910'da başlayan inşaatın başına getirildi. Müzenin inşaatı I. Dünya Savaşı döneminde de devam etti ve 1930'da müze açıldı.
Bergama Müzesi, II. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru gerçekleşen Berlin bombardımanında ağır hasar aldı. Bu nedenle birçok sanat eseri korunaklı yerlerde saklandı, bazı büyük parçalar ise korunmak için duvarla çevrildi. 1945'te Kızıl Ordu, bir nevi savaş ganimeti olarak veya Berlin'deki yağmadan ve yangınlardan sözde kurtarmak için Bergama Zeus Sunağı da dahil bütün müze mallarını toplayarak dönemin Sovyetler Birliği'ne Leningrad'a (şimdiki Sankt Petersburg) götürdü. 1958'e kadar birçok eser Doğu Almanya'ya geri dönmüştür. Yalnız koleksiyonun bazı önemli parçaları hala Rusya'dadır. Bu önemli parçalardan bazıları Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde ve Sankt Petersburg'daki Ermitaj Müzesi'nde bulunmaktadır. Buradaki eserlerin iadesi hakkında Almanya ve Rusya bir anlaşma hazırladılar; ama 2003'ün haziranında Rus iade kanunu nedeniyle bu anlaşma engellenmiştir.























42-BERLİNER DOM
Berlin Katedrali, içinde hiçbir zaman bir piskopos yaşamadığı için gerçek anlamda bir katedral değildir.
Katedral ilk olarak 1700lerin ortasında Johann Boumann tarafından Barok tarzında tasarlanmıştır. 1822'de Karl Friedrich Schinkel neo-klasik bir tarzda yapıyı yeniden modellemiştir. 1894 yılında Alman imparatoru II. Willhelm kilisenin yıkılarak yeniden yapılmasını emretmiştir. Mimar Julius Raschdorff tarafından yeniden Neo-barok tarzında tasarlanan katedral 1905 yılında bitirilmiştir. II. Dünya Savaşı boyunca ağır hasar gören katedral, 1975-1981 yılları arasında bu kez mimar Günter Stahn tarafından tasarlanarak yeniden yapılmıştır.




















43-HAUS DER KULTUREN DER WELT
Berlin, Almanya'da bulunan ve Almanya'nın Avrupa dışı güzel sanatlar için milli merkezi olan bir kuruluştur.
Bu merkezin ana binası Berlin Tiergarten parkında konumlanmıştır ve Carillion ve yeni Alman Şansölyelik Ofisi ("Bundeskanzleramt") binalarına komşudur. Bu merkez eskiden konferans merkezi olan Kongresshalle olarak bilinmekteydi ve 1957de "Interbau" sergisi sırasında Amerikan mimar "Hugh Stubbins Jr." tarafından tasarımlanmış ABD'nin Almanya'ya bir bağışı olarak yapımlanamıştı. Bu konferans salonu Haziran 1963de ABD Cumhurbaşkanı John F. Kennedy'nin Batı Berlin ziyareti sırasında ünlü nutuğunu verdiği salondur. 21 Mayıs 1980de bu binanın çatısı çökmüştür. 1987de Berlin'in 750.yıl jübilesi için eski şekliyle yeniden yapılmıştır. Bu özel şekli dolayısıyla alaycı Berlinliler tarafından Schwangere Auster (gebe istiridye) olarak anılmaktadır.
Bu merkez günümüzde birçok kültürel etkinliğe sahne olmaktadır. Berlin "Uluslararası Film Festivali (Berlinale)" günümüzde bu kurumun salonunda düzenlenmektdır. Ayrıca güzel sanatlar eserleri sergileri; tiyatro ve dans gösterileri; konserler ve yazarların kendi eserlerini okuma gösterileri yapılmaktadır. Ulusal ve uluslarası şöhreti ve etkinliklerinin yüksek kalitesi dolayısıyla Almanya federal hükümetinden mali destek alan nadir sayıda kültürel kurumların arasında bulunmakta ve "kültür deniz-feneri" olarak anılmaktadır.






































44-MOLECULE MAN
Molecule Man, Amerikalı sanatçı Jonathan Borofsky tarafından alüminyumdan yapılmış bir dizi heykeldir. Heykeller, Berlin ve Council Bluffs, Iowa, ABD dahil olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine dikilmiştir.
İlk Molecule Man heykeli 1977-1978 yıllarında Los Angeles'ta yapılmıştır.Heykeller, birbirine yaslanmış vücutları deliklerle dolu üç insandan oluşur. Delikler, "İnsanların varlığımızı oluşturmak için biraraya gelen moleküller"i temsil etmektedir.
Berlin'de bulunan heykel Mayıs 1999'da buraya getirilmiştir. Heykel, merkezi heykelin hemen arkasındaki Treptowers'da bulunan Allianz SE tarafından finanse edilmiştir.
Üç figürün birleşimi üç eski bağımsız Berlin bölgesi Friedrichshain, Kreuzberg and Treptow'u temsil etmektedir. Aynı zamanda heykel, birleşmiş Doğu ve Batı Berlin'in bir ara yüzüdür. Heykel, bu üç mahallenin ve iki bölgenin birleştiği bölgede yer almaktadır.
Heykel, 30 metre yüksekliğinde üç erkek figüründen oluşur. Yapımında suya dayanıklı, delikli, birbirlerine dönük ve ortada birleşen alüminyum levhalar kullanılmıştır. Heykelin toplam ağırlığı 45 ton civarındadır.


























45-NEUES MUSEUM
Neues Museum Almanya’nın başkenti Berlin’de yer alan bir müzedir. Antik Mısır Medeniyeti ağırlıklı olmak üzere Antik dönemin eserleri sergilenir. 1939 yılından beri kapalı olan ve de restorasyon çalışmaları tamamlanan müze 2009 yılının Ekim ayında kullanıma açıldı.
1843 yılında Berlin’deki Antık Mısır sanat eserlerinin ve diğer antik eserlerin sergilenmesi için yeni bir müze inşaatı görevi mimar Friedrich August Stüler’e verilmişti. Orijinal Friedrich August Stüler tasarımında son derece etkileyici Antik Mısır odaları, taklit bir Yunan Tapınağı ve Pompei villası da yer alıyordu. Yapının inşaatı 1855 yılında tamamlanmıştır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında hava bombardımanlarından zarar görmesin diye kapatılan müze, savaş sonrası Doğu Almanya’nın sınırları içerisinde kaldı. Doğu Almanya’nın varolduğu yıllarda hiçbir tamirat çalışması yapılmayan müzenin eski işlerliğine kavuşması ancak Berlin Duvarı’nın 1989 yılında yıkılmasından sonra gündeme gelmeye başladı.
Restorasyon çalışmaları Britanyalı mimar David Chipperfield’in öncülüğünde 2003 tarihinde başladı. Yaklaşık olarak 233 milyon Avro’ya mal olan geniş çaplı bir restorasyon çalışması ile, Ekim 2009 tarihinde sanatseverlerin hizmetine yeniden sunuldu. Böylelikle 1939 yılından beri farklı mekanlarda saklanan Antik Mısır Medeniyeleri Koleksiyonu bu müzeye geri döndü.
2003 yılında başlayan ve de altı yıldır devam eden restorasyon çalışmaları yanında birçok tartışmayı da getirmişti. Restorasyondan sorumlu mimar David Chipperfield yapıyı temizleyip kullanıma açtı ama aynı zamanda savaşın izlerini de korudu. Mesela müzenin girişindeki merdivenlerdeki kurşun deliklerini olduğu gibi korundular. Yine giriş kısmındaki orijinal kolonlardaki ve bazı mozaik ve taklit Mısır duvar resimlerindeki yangının izleri korundular.
Berlin’deki müzelerin ve sanat koleksiyonlarının çoğunun sahibi Prusya Kültürel Varlıkları Koruma Vakfı bu müzeyi de işletecek.
























46-AZİZ NİKOLAİ KİLİSESİ
Nikolaikirche (Türkçe Aziz Nikolai Kilisesi) Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan en eski kilisedir. Kilise, Berlin merkez ilçesi Mitte'nin doğu yakasında bulunmaktadır. Kilise etrafındaki, bir yakası Spree nehriyle sınırlanmış alan Nikolaiviertel 'Nicholas Mahallesi' olarak bilinmektedir. Bu alanda çoğunlukla restore edilmiş orta çağ yapıları ya da bunların sonradan yapılmış benzerleri bulunur. Kilise 1220 ile 1230 arasında inşa edilmiştir ve Alexanderplatz'da bulunan Marienkirche ile birlikte Berlin'in en eski kilisesidir.
Tarihi
İlk olarak Katolik bir kilise olan Nikolai, 1539'da Brandenburg Prensliği'nde yaşanan reform sonrası Lüterci olmuştur. Onyedinci yüzyılda, ilahi yazarı Paul Gerhardt kilisenin papazıyken, besteci Johann Crueger de müzik direktörüydü. 1691-1705 yılları arasında kilisenin papazlığını Lüterci teolog Philipp Jacob Spener yapmıştır. 1913-1923 yılları arasında ise, oğlu Horst Wessel daha sonra önemli Nazilerden biri olan, Wilhelm Wessel papaz olmuştur.
Kilise, 1938'de Reform Gününde (31 Ekim), son kez cemaatine hizmet etti ve sonrasında Berlin'deki en eski sağlam yapılardan biri olarak, müze haline getirildi. Daha sonra müzenin cemaati Marienkirche cemaati ile birleşmiştir.
II. Dünya Savaşı sırasında çıkan yangınlarda kulelerin üst kısımları kaybedilmiş ve Berlin'in bombalanması sırasında da kilisenin çatısı zarar görmüştür. 1949'da kilisenin sütunları ve mahzenleri çökmüştür. Berlin'in bölünmesi sonrası, kilisenin kalıntıları Doğu Berlin'de kalmıştı ve Doğu'daki Demokratik Almanya Cumhuriyeti yönetimi kilisenin eski planlarına uygun olarak yeniden yapılmasına 1981 yılına kadar izin vermedi. Günümüzde kilise, müze ve zaman zaman konser salonu olarak hizmet vermektedir. Akustiğiyle ünlenmiştir ve içinde 41 adet çan barındırmaktadır.









47-PARİSER PLATZ
Pariser Platz, Almanya'nın başkenti Berlin'de Unter den Linden caddesi sonunda Brandenbur
 Kapısı yanında yer alan meydan. Şehrin odak noktalarından biri olan meydan, Prusya kuvvetlerinin 1814 yılında Fransız başkenti Paris'i işgalinin anısına bu ismi almıştır.
Pariser Platz, şehrin batısındaki Tiergarten'dan merkeze doğru gelirken Brandenburg Kapısı'nın hemen arkasında yer almaktadır. 1814'e kadar meydan sadece Viereck (meydan) olarak biliniyordu. Mart 1814'te, Napolyon'un düşüşünün ardından Prusyalı askerler müttefik kuvvetlerle birlikte Paris'i ele geçirince, bu zaferi simgelemesi için meydana Pariser Platz ismi verildi.
Brandenburg Kapısı, 18. yüzyılda şehri çevreleyen Gümrük Duvarı'nın batı yakasındaki ana kapıydı. Pariser Platz, tarih boyunca Hohenzollernlerden Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ne kadar askeri törenlere ev sahipliği yapan ana cadde Unter den Linden'in batıdaki başlangıç noktasındadır.
II. Dünya Savaşı'ndan önce ABD ve Fransa, şehirdeki en büyük otel olan Hotel Adlon ve Sanat Akademisi tarafından çevrelenmiş olan Pariser Platz, Berlin'deki en büyük meydandı.
II. Dünya Savaşı'nın son yıllarında meydanın etrafındaki tüm yapılar bombardımanların etkisiyle harabeye döndü. Bu harabelerin içinde ayakta kalan tek yapı daha sonra Batı Berlin ve Doğu Berlin hükümetleri tarafından onarılan Brandenburg Kapısı'ydı. Savaş sonrası, özellikle Berlin Duvarı'nın inşaasıyla meydan şehrin en ölü bölgelerinden biri haline geldi.
1990 yılında şehir birleştiğinde, Pariser Platz'ın tekrar canlandırılması gerektiği konusunda bir ortak görüş oluştu. Büyükelçilikler tekrar buraya taşındı, otel ve sanat akademisi faaliyete geçirildi ve büyük şirketler meydan çevresine yeni binalar yapmak konusunda desteklendi.
Pariser Platz'da yer alan yapılar
  • Brandenburg Kapısı
  • Commerzbank tarafından kullanılan Haus Sommer
  • ABD Büyükelçiliği
  • DZ Bank tarafından kullanılan Palais Wrangel
  • Sanat Akademisi
  • Hotel Adlon
  • Fransa Büyükelçiliği
  • Dresdner Bank tarafından kullanılan Eugen-Gutmann-Haus
  • Palais am Pariser Platz
  • Haus Liebermann
  • Kennedy Müzesi
  • Pariser Platz civarındaki yapılar:
    • Kuzey: Reichstag ve hükümet binaları,
    • Güney: Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı
    • Güneydoğu: Wilhelmstrasse'deki Birleşik Krallık Büyükelçiliği
    • Doğu: Unter den Linden'deki Rusya ve Macaristan Büyükelçilikleri























    48-GROßER TİERGARTEN
    Großer Tiergarten, ya da kısaca Tiergarten, Berlin'in merkezinde Tiergarten semtinde bulunan bir Alman şehir parkı. Park 210 hektar yüzölçümüne sahiptir; ve bu büyüklüğüyle Almanya'daki şehir parkları içinde Münih'teki Englischer Garten'dan sonra ikinci durumdadır.
    Großer Tiergarten (Türkçe: Büyük Hayvan Bahçesi) ilk olarak elektörler tarafından av sahası olarak kullanılıyordu. 1830'dan itibaren Peter Joseph Lenné tarafından modern bir şehir parkı haline getirilmiştir. 1961-1989 yılları arasında doğu sınırları Berlin Duvarı ile bölünmüştür. Kuzey'da bulunan Moabit semtinde de aynı isimde bir park bulunduğundan bu parka Großer ve kuzeydeki daha küçük olanına da Kleiner Tiergarten denmiştir.
    Tiergarten 210 hektara yakın yüzölçümüyle Tempelhofer Park'ın ardından Berlin'deki en büyük ikinci park alanı ve Almanya'daki üçüncü en büyük şehir içi park alanıdır.
    Park, Tiergarten Ortsteil'ın kuzey ve merkez bölgelerinde yer alırken kuzeyinde Spree nehriyle sınırlandırılmıştır. Kuzeybatı sınırında Hansaviertel mahallesi ve güneybatı sınırında Berlin Zoolojik Bahçesi bulunmaktadır. Doğuda Brandenburg Kapısı'nda sona eren Straße des 17. Juni, parkın en büyük caddesidir. Diğer ana yolları ise Altonaer Straße, Spreeweg ve Hofjägeralleedir. Parkın ortasındaki Großer Stern ("Büyük Yıldız") isimle meydanın ortasında Siegessäule (Zafer sütunu) yer alır. Brandenburg Kapısı dışında parkın yakınında bulunanönemli yapılar Sovyet Savaş Anıtı, Reichstag, Bundestag, yeni merkez demiryolu istasyonu ve güneydoğu sınırında Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı ile Potsdamer Platz'dır.
































    49-GOSLAR
    Goslar, Almanya'nın kuzeybatısındaki Aşağı Saksonya (Almanca: Niedersachsen) eyâletinde bulunan bir kenttir. Eyâletin başkenti Hannover'e 100 km uzaklıktaki Goslar, önemli bir kış sporları merkezidir. Kentin yakın çevresini kaplayan dağlarda 15'e yakın kayak merkezi ve çok sayıda modern konaklama tesisi bulunur. Kış aylarında beyazlara bürünen, yaz aylarında ise yemyeşil dokusuyla etkileyeci bir güzellik sergileyen bu küçük turizm kenti, tarihi dokusuyla da dikkat çeker. Goslar, 1992'den bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndedir.
    Türkiye'nin ilk ihtisas üniversitesi olan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), bu kentte İngilizce ve Almanca eğitim veren bir üniversite kurmak üzeredir. Bütün Avrupa'dan öğrenci kabul edecek olan üniversitenin 2008 yılında eğitime başlaması planlanmaktadır Alman makamlari üniversitenin kurulmasina izin vermedi




















     



    50-REGENSBURG
    Regensburg (Latince Castra Regina: Regen yanındaki kamp – MS 179 yılından sonra kullanılan Roma askeri üstü) Regen Nehri'nin Tuna Nehri ile birleştiği noktada kurulmuş şehir. Oberpfalz bölgesinin başkenti ve yönetim merkezidir. Tarihi şehir merkezi karşı kıyısında bulunan Stadtamhof ile birlikte 13 Temmuz 2006'dan beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer almaktadır.









    51-AACHEN KATEDRALİ
    Aachen Katedrali veya İmpreyal Katedral, (Almanca: Kaiserdom) Almanya'nın batısındaki Aachen bölgesinde yer alan Katolik katedralidir. Kuzey Avrupa'nın bilinen en eski katedralidir. Orta çağlarda Azize Meryem Kilisesi olarak anılırdı.











    52-SANKT MİCHAEL KİLİSESİ
    Sankt Michael, Michaeliskirche olarak da bilinen; Hildesheim, Almanya'da üç nefli bazilika planlı kilise. İmparator III. Otto'nun ünlü öğretmeni Piskopos Bernward'ın denetiminde 1010-33 aasında inşa edilmiştir. Otto dönemi mimarlığının en önemli örneklerindendir. 1046'da yıkılan katedral
    1054-79 arasında yeniden yapılmış ama II. Dünya Savaşı sırasında hasar görmüştür. Daha sonra restore edilerek özgün görünümü kazandırılmıştır.



















    53-TRİER
    Trier (Almanca: Trier), Almanya'nın en eski şehridir. Roma İmparatoru Augustus tarafından MÖ 15 yılında kurulmuştur. Moselle'in kıyısında, Roma döneminin ilgi çekici kentlerinden biridir.
    Günümüzde sanayi ve ticarete dayalı canlı bir ekonomiye sahip olan Trier, Roma döneminden kalma tarihi bina ve eserleri ile de turistler için bir çekim merkezidir. Nüfusu yaklaşık olarak 100.000'dir. Roma zamanında yapılan surun ana giriş kapısı olan Porta Nigra; Alplerin kuzeyinde bulunan en büyük Roma yapısıdır. Ayrıca, Roma İmparatoru Konstantin'in annesi bu civarda oturan Cermen kavimlerinden birisinin reisinin kızı olduğu için, bu bölgeye bir lejyon birliği yerleştirmiş ve İsa'nın ölürken üzerinde bulunduğu rivayet olunan hırkayı bu şehire getirterek hırkayı sergilemek üzere bir kilise inşa ettirmiştir. Bu kilise hâlen ziyaret edilebilir.
    Trier, II. Dünya Savaşı esnasında müttefik devletlere ait savaş uçakları tarafından bombalanmamış ender Alman şehirlerinden birisidir. Trier' de bulunan üniversite, devlet üniversitesi hüviyetinde olup; oldukça gelişmiş bir eğitim standartına sahiptir. Şehirde kütüphaneler, müzeler, eski yerleşim yerleri, Roma devrinden kalma hamam harabeleri, eski kiliseler, Cermen birliğinden önceki elektörün oturduğu saray, opera binası, tren garı, Karl Marx'ın evi, nehir boyunca oluşturulmuş oturma terasları ve kafeler gezilip görülebilecek yerler arasındadır.
    Lüksemburg sınırında bulunması ve Lüksemburg şehrine 40 km mesafede bulunması sebebiyle, nüfusun belirli bir kesimi Lüksemburg'da çalışıp Trier'de ikamet etmektedir.







                                                      54-WARTBURG KALESİ
    Wartburg Kalesi, Almanya'nın Thüringen şehrindeki Eisenach kasabasının güneybatısında zeminden 410 metre yükseklikte bulunan kale. 1999'da UNESCO kaleyi, "Orta Avrupa'da Feodal Dönem'in Olağanüstü Anıtı" olarak Dünya Mirasları Listesi'ne almış ve "Evrensel Öneminin Kültürel Değeri"ne vurgu yapmıştır.









     























    55-JAPON BAHÇESİ
    Japon Bahçesi Kaiserslautern'de (Almanya) Avrupa'nın en büyük Japon bahçelerinden biridir. 2000 yılında Devlet Bahçe gösterisi (Landesgartenschau) Kaiserslautern için Rheinland-Pfalz eyaleti bahçe gösterinin bir parçası ve ev sahibi oldu. Arazisi 13.500  büyüklüğündedir ve 200m uzun ve 80m genişliğindedir.
    Japon Bahçesi sadece bir dinlenme tesisi olarak kullanılmamakta, ayrıca Japon edebiyatı yerine göre konserler,balolar gösterilmektedir. Planlanan Dojo eğitimi, Uzak Doğu dövüş sanatları ve kültürel etkinlikler için, dil ve çay seminerler gibi fırsatlar olacaktır. Çay evinde düzenli Japon çay töreni düzenlenmektedir.






















    56-BAVYERA ORMANI
     Bavyera Eyaleti'nde, yükseltisi az olan dağlarda bulunan ağaçlık bölgedeki ormanlardır. Çek sınırına kadar uzanır ve Çek tarafından Šumava olarak devam eder. Coğrafik olarak Bavyera ve Bohemya Ormanları aynı sıradağlar üzerinde bulunurlar. Bavyera Ormanlarının bir kısmı, 240 km² alan kaplayan Bavyera Ormanları Ulusal Parkı içinde yer alır. Bu milli park, 1970 yılında açılmıştır ve Almanya'nın ilk ulusal parkıdır.Bavyera OrmanlarıRoma İmparatorluğu zamanında var olan Hercynian Ormanı'nın zamanla kuzey Cermanya'ya genilemesiyle oluşmuştur.
    Bölgenin en yüksek dağı 1456 m yüksekliğindeki "Büyük Arber"'dir.












    57-REGEN NEHRİ
     Almanya'nın Bavyera eyâletinde yer alan,Tuna Nehri'nin sol kollarından biri olan bir akarsudur. Çek Cumhuriyeti'nde Bohemya Ormanı'ndan Büyük Regen (Almanca: Großer Regen) olarak doğar ve birkaç kilometre sonra sınırı aşarak Bayerisch Eisenstein adlı Alman köyüne girer.
    Zwiesel'de Küçük Regen ile birleşir ve Kara Regen Nehrini (Almanca:Schwarzer Regen) oluşturur. Kara Regen NehriRegen ve Viechtach kentleri boyunca akar ve Kötzting'de Beyaz Regen Nehri (Almanca: Weißer Regen) ile birleşir. Bu noktada birleşmiş olan iki akarsu sadece Regen olarak adlandırılır. Großer Regen ve Schwarzer Regen nehirleri gibi kollarla birlikte akarsuyun toplam uzunluğu 169 kilometreyi bulur. Cham ve Regensburg kentlerinden geçerek Regensburg'da Tuna Nehri'ne dökülür.

































                           58-AŞAĞI ODER VADİSİ ULUSAL PARKI
    Aşağı Oder Vadisi Ulusal Parkı Almanya ve Polonya'ya yayılmış bulunan doğal parktır. Park, Oder Nehri'nin batı tümseğindedir; Almanya sınırları içindeki Brandenburg eyaletinde ve Polonya'nın kuzey sınırları içinde bulunur. Alman sınırları içindeki bölge parklaştırılarak Nationalpark Unteres Odertal (Aşağı Oder Vadisi Milli Parkı) adı verilmiştir. Polonya sınırlarındaki alan da parklaştırılmış ve Park Krajobrazowy Dolina Dolnej Odry adını almıştır. Uluslararası park 165 km² yer kaplarken (Almanya 105 km², Polonya 60 km²); çevredeki diğer doğal alanların da birleşimi ile uluslararası park 1,172 km² alan kaplar. Park, iki ülkenin ortak kararı ile 1992 yılında açılmıştır.

                                                       59-HARZ ULUSAL PARKI
    Harz Ulusal Parkı iki Alman eyaleti, Aşağı Saksonya ve Sachsen-Anhalt'da bulunan doğal bölgedir. Parkın büyük bölümü; Harz Dağı'nın batısında, Herzberg'den ve Bad Lauterberg'in kuzey ucundan to Bad Harzburg ve Ilsenburg'un kuzey meyiline kadar gider. Bölgenin %95'i ormanlarla kaplanmıştır. Genel olarak buradaki ağaçlar Ladin ve Avrupa kayınıdır. Yine bölgede birçok turbalık ve granit kayaları ve çaylar bulunur. Park, Avrupa Birliği'nin Natura 2000 çalışmasının bir parçasıdır.




























     60-SAKSON İSVİÇRE ULUSAL PARKI
    Sakson İsviçre Ulusal Parkı Almanya'nın Saksonya eyaletinde, eyaletin başkenti Dresden'e oldukça yakın bir milli parktır. 93.5 km²lik (36.1 mi²) bir alan kaplayan park, Elbe kumtaşı dağları'nın kalbi konumundadır.Bu ulusal park, Çek Cumhuriyeti'nde bulunan Bohemya İsviçre Ulusal Parkı'na uzak değildir.
    Ulusal park 710 km²'lik (274 mi²) bir alanın merkezinde bulunur. Bu bölge Sakson İsviçre Ulusal Park Bölgesi diye anılır. Bad Schandau veya Königstein gibi bazı kasabalar da bu bölge içerisinde bulnunur.Parkın %40'ı sakin bir bölgedir ve hemen hemen ormanla kaplıdır. Ulusal park 1990 yılında açılmıştır.
    Sakson İsviçre bölgesi yoğun bir kaya ve çatlak içerir. Parkın en yüksek noktası deniz seviyesinden 556 metre (1,814 feet) yüksektedir fakat bazı noktalarda, örneğin Elbe Nehri'nin geçtiği noktalarda yükseklik 110-120 metreye (360 to 390 feet) kadar düşer. Bu düşey değişimler sayesinde bölgede birçok değişik yaşam alanı ve mikro iklim alanları oluşmuştur. Ulusal park, Orta Avrupa'da insan eli deymemiş nadir orman formlarına ev sahipliği yapar. Avrupa'da dağ veya boğaz ormanları genel olarak tehlikeye sokulmuştur.



























                   61-SİEBENGEBİRGE
    Siebengebirge Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyâletinde, Bonn’un güneydoğusunda dağlık bölge. Yaklaşık 40 dağ ve tepeden meydana gelen volkanik kökenli bölge, 25,5 milyon yıl önce oluşmuştur. Büyük kısmı doğal koruma bölgesi özelliği taşıyan Siebengebirge, tesisleri, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla Kuzey Ren-Vestfalya eyâletinin önde gelen turistik bölgeleri arasında kabul edilmektedir.


























    62-TEUTOBURG ORMANI
    Teutoburg Ormanı (AlmancaTeutoburger Wald), Almanya'nın Aşağı Saksonya ve Kuzey Ren-Vestfalya eyâletleri sınırları içindeki alçak dağ silsileleri üzerinde bulunan ve MS 9. yılında Germanik kabileler ve Roma Lejyonları arasında geçen Teutoburg Ormanı savaşına sahne olduğuna inanılan orman. 19. yüzyıla kadar bölgenin resmi adı Osning'di.
    Teutoburger Wald, Orta Avrupa yaylalarının Kuzey uzantısında yer alır ve Doğuya doğru Weser nehrine, Güneye doğru Osnabrück kentine ve Güneydoğu'da Paderborn'a doğru uzanır. İçinde Bielefeld kentinin de bulunduğu geniş bir vadi tarafından Kuzey Teutoburg Ormanı veGüney Teutoburg Ormanı olarak ikiye bölür. Aşağı Saksonya eyâletine bağlı bir kent olan Osnabrück'ün Güneyindeki küçük bir parçası hariç Ormanın neredeyse tamamı Kuzey Ren-Vestfalya eyâleti sınırları içindedir.
    Güney Teutoburg Ormanının en yüksek yeri Velmerstot (468 m) tepesi, (Horn-Bad Meinberg'in güneyi) Kuzey Teutoburg Ormanının en yüksek yeri ise Dörenberg (331 m) tepesidir (Bad Iburg'un Kuzeyi).
    Ems nehri Teutoburg Ormanının en Güneyinden doğar.
    Orman, MS 9 yılında Roma İmparatorluğu ve Cermen kabileleri ittifakı arasındaki bir savaşa ev sahipliği yapmıştır. Savaşın yeri Romalı tarihçi Gaius Cornelius Tacitus tarafından saltus Teutoburgiensis (saltus latince ormanlık vadi anlamına gelir) olarak tanımlanmıştır ve savaş bu yüzden Teutoburg Ormanı savaşı olarak adlandırılmıştır. Son dönemde yapılan kazılar ışığında savaşın daha Kuzeyde, Osnabrück'ün Kuzeyindeki Kalkriese'de yapıldığı iddia edilmiştir.
    Teutoburg Ormanı günümüzde iki Ulusal Parka bölünmüştür:
    1. "Naturpark Nördlicher Teutoburger Wald-Wiehengebirge",Bielefeld ve Osnabrück arasındaki Kuzeybatı bölümü
    2. "Naturpark Eggegebirge und südlicher Teutoburger Wald"Bielefeld ve Diemeltal arasındaki bölüm
    Teutoburg Ormanı savaşı sırasında Germanik kabilelerin lideri olan  Arminius (ya da nam-ı diğer Cherusci (Cherusci kabilesinin lideri) Hermann), elde ettiği göz kamaştırıcı zaferin ardından bir çeşit efsane haline gelmişti. Napolyon savaşlarında ortaya çıkan milli uyanış sırasındaki Ulusal Rönesans döneminde, yabancı egemenliğine karşı koyan ilk önder ve ulusal birliğin sembolü olarak görülmeye başlanmıştır.
    Hermann anıtı olarak bilinen ve o dönemde savaşın yapıldığı yer olduğuna inanılan Detmold yakınlarındaki Grotenburg tepesine, bu savaşın onuruna Arminius'un devasa bir heykeli dikilmiştir. Heykel 1875 yılında dönemin Almanya İmparatoru I.Wilhelm tarafından yaptırılmıştır. Wilhelm I, eski imparatorluğun 1806 yılında dağılmasının ardından kurulan birleşik yeni İmparatorluğun ilk İmparatoruydu. İmparator, Osning'in Kuzeyinde Wittekindsberge tepesine kurulmuş olan ve Porta Westfalica olarak bilinen kendi anıtsal heykeline de sahipti. Ulusal birliği vurgulamak için bölgenin Osning olan adı "Teutoburg Ormanı" olarak değiştirldi ancak eski isim yerli halk tarafından günümüze kadar kullanılmaya devam edilmiştir.
    Bu orman ayrıca Besteci Johannes Brahms'ın Detmold'te yaşadığı dönemde içinde yürümeyi sevdiği bir yerdi.




















    63-VORPOMMERN LAGÜN BÖLGESİ ULUSAL PARKI
    Almanya'da; Baltık Denizi kıyısında bulunan, Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin en büyük ulusal parkıdır. Park, Baltık Denizi'nde birçok ada ve yarımadadan oluşur.
    Park şunları kapsar:
    Ulusal park'ın karakteristiği derin olmayan su barınakları ve eşsiz direyidir . Park her alanında bulunan Turnagiller ve Kaz dinlenme alanlarıyla ünlüdür.Parkın yüzölçümü 805 km²dir.

    64-ALMAN DERİ MÜZESİ
     Almanya'nın Offenbach am Main kentinde bulunan bir müzedir. 1917 yılında kurulmuş olup, sergilenen deri parçalarıyla dünyanın en önemli ve geniş müzelerinden biridir.Müzede sergilenen bazı derilerin 3.000 yıllık olduğu sanılmaktadır. 3 kısımdan oluşan müzede deri kitap kapları, oyuncaklar, ayakkabılar, fotoğraf albümleri ve deri eşyalar sergilenmektedir.

    65-BERGGRUEN MÜZESİ
    Bergruen Müzesi, Charlottenburg-Wilmersdorf'un Charlottenburg mahallesinde bulunan ve dünyanın önemli modernizm resim kolleksiyonlarını bir araya getiren müzedir. Resimler, Heinz Berggruen tarafından değerinden düşük bir fiyata, Berlin'e satılmıştır.
    Pablo PicassoAlberto GiacomettiGeorges BraquePaul Klee ve Henri Matisse gibi ünlü ressamların resimleri Berggruen müzesi çatısı altında bulunmaktadır. Müze Nationalgalerie Berlin'e ait.
    Müze'deki koleksiyon 1996'da altı yıl sürgünde olan Heinz Berggrün tarafından memleketi Berlin'e kuruldu. Koleksiyon Berggrün tarafından ilk defa kiralık olarak Berlin eyaletine verildi. Heinz Berggruen 30 sene içersinde topladığı koleksiyonun değeri 1,5 milyar mark olarak tahmin ediliyordu. Koleksiyoncu resimlerini değerinden az bir fiyat'a (253 milyon mark'a) Prusya Kültür mülk vakfı'na verdi. Müze'nin konumu billerek Charlottenburg sarayının karşısına yapıldı. Koleksyon'da bugün özellikle Picasso'nun sanatları göze çarpıyor. O yüzden Picasso koleksyonu olarakta anılıyor.




    66-KÖLN ŞEHİR MÜZESİ
    Köln Şehir Müzesi, Köln'ün büyük müzelerinden birisidir. Sergilenen eserler Köln Şehri'nin tarihini yansıtmaktadır. Müzeye ait 300.000 eser vardır. Bunlara her yıl 600 ila 1000 parça eklenmektedir. Müzede 5.000 adet eser sergilenmektedir.
    Müze, 14 Ağustos 1888 gününde Hahnentorburg'da açıldı. 1927'de Deutz Semti'ndeki garnizona, 1958'de de şimdiki yeri olan Zeughaus'a taşındı.

    67-MÜZE WİTT
    Müze Witt Münih (MWM), Münih, Almanya kelebeklerin topluluğudur. Koleksiyonu dünyanın en büyüğüdür. Müze Thomas Witt tarafından 1980 yılında kurulmuştur. Ailesi Almanya'da da girişimciler bilinmektedir. Koleksiyonu dünyanın dört bir yanından 10 milyon örnekleri oluşmaktadır.

    68-PHAENO BİLİM MERKEZİ
     Almanya’nın Wolfsburg şehrinde yer alan ve 2005 yılında inşaatı tamamlanmış interaktif bir bilim merkezidir.
    Wolfsburg şehir yönetiminin şehrin gelişmesi için yaptığı çalışmalardan birinin sonucu olarak bu merkez kurulmuştur. 1998 yılında şehir yönetimi Autostadt’nın güneyindeki şehrin tren istasyonun hemen yanındaki boş araziye halka hizmet edecek bir proje yapılması yönünde bir karar verilmişti ve de orijinal olarak bir sanat müzesinin inşaat edilmesi planlanmıştır. Ancak şehrin zamanındaki Kültür, Spor ve Eğitim’den sorumlu direktörü Wolfgang Guthardt bu durumun mevcut ve de oldukça ilgi çeken Kunst Müzesi ile rekabete gireceğini ve başka olasılıkların düşünülmesi gerektiği hususunda görüş bildirdi. İsviçre’de gördüğü bir bilim merkezinden ilham alarak burada da bu fonksiyonda bir yapının inşa edilmesini önerdi.
    İlk planlamalara Kasım 1998’de başlanan proje bir sene sonra Ocak 2000’de bir mimari yarışma ile devam edildi. Irak kökenli bir mimar olan Zaha Hadid’in tasarımı yarışmayı kazandı. Dekonstrüktivizm stilindeki tasarlanmış bir yapı olan Phaeno Bilim Merkezi yaklaşık beş yıl sonra 24 Kasım 2005 günü ilk kez kullanıma açıldı. Bu tasarım ile Zaha Hadid RIBA’nın geleneksel olarak dağıttığı mimarlık ödülünü 2006 yılında kazanmıştır.



    69-SENCKENBERG MÜZESİ
    Senckenberg Müzesi, Almanya Frankfurt'ta ki en büyük doğa müzesidir. Müzede geniş bir Dinozor iskeleti koleksiyonu vardır.
    Senckenberg, Avrupa'da büyük dinozorların en büyük sergisine sahiptir. Ayrıca müze, dünyadaki kuşlardan doldurulmuş yaklaşık 2000 civarında örnekle en büyük ve çeşitli koleksiyonunu içerir.
    2004 yılında 400.000'e yakın insan müzeyi ziyaret etmiştir.
    Senckenberg müzesi, 1914'te kurulan Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'yle aynı alanda Frankfurt merkezinin dışında 1904 ve 1907 yılları arasında inşa edilmiştir.











                                                     70-ABTEİBERG MÜZESİ
    Abteiberg Müzesi Almanya’nın Mönchengladbach şehirinde yer alan bir sanat müzesidir.
    Abteiberg Müzesi, yöneticisi Johannes Cladders öncülüğünde gerçekleşen, avant-garde sergileri ile Avusturyalı mimar Hans Hollein’in tasarladığı post modern müze binası tasarımı ile ünlüdür. Marcel DuchampAndy WarholRoy Lichtenstein gibi sanatçıların eserlerinin bazıları bu müzede sergilenmektedir.
    1901 ile 1904 yılları arasında Mönchengladbach Belediye Binası’nda yer alan müze 1904 ile 1925 arası Fliescherberg’de yer alan eski bir Protestan kilisesinde varlığını sürdürdü. 1925 ile 1982 yılları arasında şehirdeki birçok farklı binada varlık gösteren müze Abteistraße’de yer alan ve mimar Hans Hollein’in tasarladığı yeni binasına 1982 yılında taşındı. 1982 yılında beri Abteiberg Müzesi aynı mekanda hizmet vermeye devam etmektedir.





    İnşallah Almanya hoşunuza gitmiştir artık gitmeyi düşünüyorsunuzdur herhalde ya da istiyorsunuzdur ama Almanya bir o kadar  güzel olsa da Türkiye'nin yerini asla tutamaz işte size Almanya dan bir kaç kare daha

    İLGİNÇ BİR YAPI YEL DEĞİRMENLERİ (ALMANYA)

    BERLİN
    YER:BRİTZ/ADI:BRİTZER MÜEHLE

    YER:BUCKOW/AD:JUNGFERNMÜHLE

    YER:GATOW/AD:GATOWER MÜHLE

    YER:KREUZBERG/AD:BİLİNMİYOR

    YER:KREUZBERG/AD:BİLİNMİYOR

    YER:MARİENDORF/AD:ADLERMÜHLE

    YER:MARZHAN/AD:BİLİNMİYOR

    YER:ZEHLENDORF/AD:BİLİNMİYOR
































    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder